...
şekil
şekil

Yerelleştirme: Dünyayı Nasıl Algılıyoruz?

Dünyayı algılama biçimimizin nasıl şekillendiğini hiç düşündünüz mü? Ya da kendimizi nasıl ifade ettiğimizi? Bu soruların cevabı çevremiz, kültür ve elbette dilin kesiştiği kümede yatıyor.

Dünyaya dair algımız birçok etkene bağlıdır ve köprü görevi görürken bunlardan bazılarını dışarıda bırakıp yalnızca bir etkene odaklanmak mümkün değildir. Neyse ki yerelleştirme, son yıllarda kültürler arası başarılı bağlantılar kurma konusunda bir yıldız oyuncu olarak ortaya çıktı.

Yerelleştirme vs. Çeviri

Bu iki alan birbirinden nasıl ayrılıyor? Çeviri genellikle kaynak metne ve metnin amacına sadık kalırken, yerelleştirme bir dilden diğerine sadece kelimeleri aktarmaktan öteye geçiyor. Kültürlerarası iletişim dünyasında, yerelleştirme kültürler arasında köprü kurmada hayati bir rol oynar hale geldi. 

Yerelleştirmeyle ilgili daha fazla bilgi için yerelleştirme sayfamızı ziyaret etmek için buraya tıklayın 

Dil Labirenti: “Dikkat” Kavramını İnceleyelim

Kelimelerin mantığı veya kavramı hakkında hiç düşündünüz mü? Neden bir şeyi belirli bir şekilde söyleriz?

Kültürün algımızı nasıl şekillendirdiğini ve dolayısıyla dilimizi nasıl etkilediğini görmek için “dikkat” gibi basit bir kavramı ele alalım.

 

  • İspanyol ve Arap kültürlerinde dikkat, karşılıklı bir eylemdir. Bu kültürel nüans nedeniyle İspanyolca ve Arapçada dikkat, bir şeyi “ödünç verme” fiili ile kullanılır.
  • Fransızlar ise dikkati kişisel bir etkileşim olarak algılar. Onu sadece almakla kalmaz, onun için çaba sarf etmeniz gerekir. Bu nedenle Fransızcada dikkati “yapmak” fiili ile kullanırlar.
  • Alman kültürü nazikliğe ve düşünceli davranışa değer verir, bu da dikkat kavramını bir hediye olarak algılamalarına neden olmuştur. Dikkatinizi vermek nazik bir jesttir.
  • İngilizcede dikkat, ödenmesi gereken bir kavram olarak algılanır. Bu kavram, dikkatin değerli bir kaynak olduğunu ve onu tasarruflu bir şekilde kullanmak gerektiğini vurgular.

Yerelleştirmenin Önemi

Bu dil nüansları neden önemlidir? “En nihayetinde, Fransızca konuşurken ‘dikkat vermek’ şeklinde kullanırsam, beni yine de anlarlar.”

Evet, sizi anlarlar fakat onların dilinde iletişim kurmuş olmazsınız. Bu durum, sadece kelimeleri aktarmakla ilgili değil, aynı zamanda amaçlanan mesajın özünü ve kültürel nüanslarını yakalamakla ilgilidir. Bu nedenle, yerelleştirme, pazarlama gibi dinamik ve kültürler arası alanlarda oldukça popüler hale gelmiştir.

Pazarlamada Yerelleştirme

Diyelim ki bir pazarlama kampanyası yürütüyorsunuz. İngilizce bir ifadeyi kelimesi kelimesine çevirmek yanlış bir adım olurdu.

Elbette, hedef kitle mesajı anlayabilir, ancak dikkati “yapan” Fransızlar, bunu talepkar ve kibirli olarak algılayabilir.

Kültürlerarası iletişim dünyasında, bu ince ancak önemli farkları tanımak son derece önemlidir. Bu, hedef kitleniz üzerinde kalıcı bir izlenim bırakmanın anahtarıdır.

Yani, küresel bir kitleye ulaşıyor ya da belirli bir pazarı hedefliyorsanız, sadece ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz de önemlidir.

Başarılı pazarlama kampanyalarında yerelleştirmenin önemini başka bir blog yazımızda okumak için linki ziyaret edebilirsiniz; 

Yorumlar kapalı

});