şekil
şekil

Kitap Çevirirken Yirmi Üçümde Saçlarıma Aklar Düştü

Kapağı açtınız, başlığa şöyle bir göz gezdirdiniz; hadi bir de arkasını çevireyim de kitap ne hakkındaymış öğreneyim dediniz. Ardından aldınız elinize kalemi veya açtınız Word dosyasını, başladınız kitabı çevirmeye. İşte daha ilk adımda binanın temelini yanlış attınız! Kitap çevirisi yapmak, oldukça meşakkatli bir iştir, kitabın kapağını açtığınız gibi çeviriye başlamak mümkün değildir.

Kitap çevirisine başlamadan önce atılması gereken ilk adım, yazar hakkında araştırma yapmaktır: yazarın hayatı ve diğer eserleri hakkında bilgi edinmeniz, ardından edebi bir kitap ise hangi akıma dahil olduğunu belirlemeniz ve söz konusu akımın anlambilimsel ve biçemsel özelliklerine dair her türlü bilgiyi sindirmeniz gerekir. Eğer edebi kitap çevirisi yapıyorsanız yazarın aynı akımın etkileri altında yazılmış bir eserini, özellikle de hedef dile çevrilmiş hâli varsa incelemeniz oldukça fayda sağlayacaktır. Eğer tarih, psikoloji veya ekonomi gibi daha teknik bir kitap çeviriyorsanız bir sonraki aşama paralel metin araştırması yapmaktır; diğer bir deyişle, hedef dilde aynı konu üzerine yazılmış eserler incelenmeli ve gerekirse bir terminoloji çalışması hazırlanmalıdır. Çeviriye başlamadan önce yapılması gereken son bir adım kaldı: çevireceğiniz kitabı baştan sona okumak!

Görüldüğü üzere kitap çevirisine başlamadan önceki hazırlık süreci bile oldukça meşakkatli; eğer birkaç ay boyunca gecenizi gündüzünüzü bir kitaba ayırmaya hazır değilseniz bu yola hiç girmemenizi tavsiye ederim. Zira benim ilk profesyonel çeviri işim bir tarih kitabı çevirisi idi ve inanın üç ay içinde saçlarıma aklar düştü!

Kitap Çevirisi Nasıl Yapılır?

Özellikle edebi kitap çevirisi yaparken biçemsel ve anlamsal özellikler korunmalıdır ve bunu söylemek, yapmaktan çok daha kolaydır. Örneğin Fransız yazar Michel Butor gibi Yeni Roman akımına mensup olan yazarlar, bilindik roman formuna başkaldırarak deneysel ve özgürlükçü bir tutumla eserlerini ortaya koymuştur. Butor’un La Modification (Değişme) adlı eserinde paragraf uzunluğunda cümleler karşımıza çıkar ve Fransızca dili uzun cümlelere yatkın olsa da aynı durum Türkçede geçerli değildir ve bu da çeviri sürecini bir hayli zorlaştırır.

Bu zorluğa rağmen yazarın tercihlerine sadık kalmak kitap çevirisi yaparken mühimdir ve hem anlambilimsel hem de biçemsel özellikler çeviri sürecinde korunmalıdır. Ancak kelimesi kelimesine bir çeviri yapmak, kitabın çeviri kokmasına ve muhtemelen okuyucunun kitaptan soğumasına neden olacaktır. Bazı durumlarda kaynak metine sadık kalırken hedef kitle de göz önünde bulundurulmalı ve gerekirse dipnot düşerek kültürel unsurların açıklanması gerekmektedir. Ayrıca çevirmen notu ekleyerek yaptığınız çeviri tercihlerine açıklık getirmek, herkesin işini kolaylaştıracaktır.

Birkaç kelime ile özetlemek gerekirse: kendinizi çevireceğiniz kitaba adamaya hazır değilseniz bu işe hiç kalkışmayın; ancak kan, ter ve gözyaşı ile geçen günlerin ardından kitap çevirisi yapmayı başardım demek ve bir kitabın üzerinde isminizi görmek, kelimelerle tarif edilemeyecek kadar güzel bir his!

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir

});